“HAYVAN HAKLARI EN GENİŞ HUKUKİ ÇERÇEVEDE KORUNACAK”…
10 Aralık 2015 günü, “64. Hükumet 2016 Yılı Eylem Planı” Sayın Başbakan tarafından kamuoyuna açıklandı.
İlk üç ay içerisinde 20, ilk altı ay içerisinde 81 ve 1 yıl içerisinde 71 reformun gerçekleştirilmesinin istendiği Eylem Planı’nda ilk üç ay içerisinde de 44 vaadin yerine getirilmesi öngörülüyor.
Toplam reform ve icraat eylem sayısı 216.
Dönem 21 Aralık 2015’te başlıyor. 21 Aralık 2016’da bitiyor.
Evet, BASK olarak 216 eylem arasında memurların veya kamu görevlilerinin tamamını ilgilendiren ne var diye inceledik:
İLK ÜÇ AYDA
İlk üç ayda gerçekleştirilecek eylemler arasında 10 numaralı “Çalışma hayatına güvenceli esneklik sağlayacak düzenlemeler yapılacak” hususu var. Eylem ile ilgili kurum ve kuruluşlar arasında DPB ile işçi ve işveren sendikaları ve konfederasyonları sayılmış, memur sendika ve konfederasyonları sayılmamış. Oysa Eyleme İlişkin Açıklama bölümünde “Bu kapsamda kamu sektörü başta olmak üzere, söz konusu çalışma biçimlerine yönelik çeşitli kurumlarda pilot uygulamalar gerçekleştirilecektir.” şeklinde bir paragraf var.
Hatırlanacağı gibi 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı DMK’nun “günlük çalışma saatlerinin tesbiti” başlıklı 100 üncü maddesine “Memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür. Bu hususa ilişkin usûl ve esaslar, Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.” fıkrası eklenmişti. İkisini birlikte düşününce biraz temkinli olmak gerekiyor. Reform denildiğine göre hazırlıklı olmak lazım.
İLK ALTI AYDA
İlk altı ayda gerçekleştirilecek eylemler arasında 29 numaralı “Kamu hizmetlerinin adil, etkili, verimli, süratli ve kaliteli sunumunu sağlayacak şekilde merkezî birimler daha dinamik ve etkin bir yapıya dönüştürülecek, kurumlar arası yetki mükerrerlikleri kaldırılacak, bürokrasiyi azaltacak ve kurumsal performansı artıracak düzenlemeler yapılacak” deniyor. Amaç gereksiz bürokrasi üreten süreçleri ayıklamak.
Eğitim ile ilgili “Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi hazırlanacak” ve “Eğitim fakülteleri yeniden yapılandıracak” başlıklarının da bulunduğu 7 eylem var.
61 numaralı “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait tatil yeri, kamp, eğitim tesisi gibi sosyal tesislerin envanteri çıkarılarak ekonomiye kazandırılması hazırlıkları yapılacak” şeklindeki eylem ile adı geçen tesislerin envanterinin çıkarılması ve ekonomiye kazandırılması hedefleniyor. Her hükümet değişikliğinde gündeme getirilen “Lojmanları satalım!” teranesinin devamı.
BİR YIL İÇİNDE
113 numaralı “Kamu personel rejimi reformu yapılacak” eylemi memurlar için önemli. 1 Kasım seçimleri sonrasında “memur güvencesi” ile ilgili koparılan yaygaranın temelinde bu başlık var herhalde.
Çünkü eyleme ilişkin açıklamada “Temel olarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile düzenlenen bu alanda zaman içinde dağınık bir yapı oluşmuş ve sistem çok karmaşık bir hale gelmiştir.
Kamu yönetiminin daha dinamik ve etkin bir hale getirilmesi, verimliliğin, hesap verebilirliğin, şeffaflığın ve etkililiğin artırılması amacıyla uluslararası örnekler de dikkate alınarak yeni bir personel rejimi oluşturulacaktır. Yeni oluşturulacak rejim, kamu personelinin performansının ölçülebilmesine ve değerlendirilebilmesine de imkan verecektir.” deniliyor. Ne hikmetse ilgili kurum ve kuruluşlar arasında memur sendika ve konfederasyonları sayılmamış. Saymaya mı gerek görülmemiş, “cepte mi sayılmışlar” anlaşılmıyor.
128 numaralı başlıkta “Kamu Personeli Seçme Sınavında, uygun görülen diğer alanlardaki öğretmen adayları için de alan sınavı uygulamasına geçilecek” deniliyor. Bu başlık altındaki eylem önemli çünkü “Öğretmen adaylarının sadece genel kültür ve eğitim bilimleri (formasyon) alanındaki bilgilerini ölçen sistemden, kendi alanlarındaki bilgilerini de ölçen Alan Bilgisi Sınavı uygulaması 2013 yılında 15 alanla başlamıştır. Daha nitelikli öğretmen adaylarının mesleğe girmesini sağlayan bu sistem, uygun görülen diğer alanlar için de uygulamaya konulacaktır.” Öğretmen adaylarının muzdarip olduğu en önemli sorunlardan biri.
ÜÇ AY İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞTİRİLECEK VAATLER
Bu başlıkta 44 vaat yer alıyor.
174 numaralı eylem “Tüm işçi ve Bağ- Kur emeklilerine yıllık ilave 1.200 TL verilecek” diyor ama memur emeklilerinden bahsetmiyor. Eksik yazılım değilse sebebi merak konusu.
178 numaralı eylemde polislerin ve uzman erbaşların ek göstergelerinin 2200’den 3000’e çıkarılması var ama diğer meslek gruplarından adı geçen yok.
186 ve 187 numaralı eylemlerde doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesi ile çalışanların doğuma bağlı izin ve haklarını güçlendirmek üzere DMK ve İş Kanununda değişiklik yapılmasına değiniliyor. Geç kalınmış ve yerinde bir eylem.
188 numaralı eylemde çalışan kadınların doğuma bağlı olarak ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay ve üzeri çocukta 6 ay yarı zamanlı ve tam ücretli çalışma hakkı ile çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanınması var. Özel sektörde sorun yaratacak önemli bir eylem.
HAYVAN HAKLARI ÖNEMLİ
Bir yıl içerisinde gerçekleştirilecek eylemler arasında 170 numaralı başlıkta “Hayvan hakları en geniş hukukî çerçevede korunacak” eylemi var. “Özellikle şehirlerdeki hayvanların haklarının en geniş hukuki çerçevede korunması ve gerekli idarî tedbirlerin geliştirilmesi sağlanacaktır.” deniliyor eyleme ilişkin açıklamada.
EYLEM PLANINDA MEMURLAR YOK.
Yaklaşık on beşbin kelimeden oluşan “64. Hükümet 2016 Yılı Eylem Planı”nda memur kelimesi üç yerde geçiyor. Birisi DMK ile ilgili düzenlemede diğer ikisi kadın çalışanların doğuma ilişkin düzenlemelerinde.
Peki memurlarla ilgili vaat neden yok?
Sebebi çok basit.
2016 ve 2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme daha yeni imzalandı. Hani, o sayının nasıl bulunduğunu bir türlü öğrenemediğimiz 213 kazanımın elde edildiği toplu sözleşmeden bahsediyoruz.
4688 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin “Toplu Sözleşmede görüşün!” dediği ama 13 yıldır bir türlü görüşülmeyen İkramiye, doğum yardımı, harcırah, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımlarını Eylem Planında arayan gözler boşuna yorulmasın.
Toplu sözleşmede istenmeyenler, istenmesine gerek olmayanlardır çünkü.
Toplu sözleşme, tarafların rızası ile imzalandığına göre “Ne istenmişse alındı!” demektir. Talepler (!) karşılanmasaydı toplu sözleşme imzalanmazdı.
Eylem Planındaki eylem ve vaatlerin çoğunluğu örgütsüz veya Hükumet ile toplu pazarlığa oturamayan kesimler için.
Yani, Hükumete değil, toplu sözleşmeyi toplu peşkeşe çeviren sendika ve konfederasyonlardan hesap sormak lazım.
Tabii, önce o sendika ve konfederasyonların kendi üyeleri, onlara destek verenler sormalı hesabı.
Çünkü herkesin “Hesap sorma hakkı” da vardır “Sendika seçme hakkı” da.
Manavdan domates veya salatalık alırken gösterilen hassasiyetin yüzde birini bile sendika seçerken gösterilmezse, kimsenin ağlamaya hakkı olamaz çünkü.
O yüzden Eylem Planında hayvan hakları var da, memurlarla ilgili bir şey yok.