Biraz tevazu
25 Ekim 2019 Cuma
İnsanları fırkalara bölerek onları dışlamaya ve ötekileştirmeye çalışmak zulümden başka bir şey değildir. İslam birleştirmek için var. Müslümanım diyen insanların ayrılıkçı bir anlayışa sahip olması taban tabana zıt bir durumdur.
Yüce Mevla kullarını farklı farklı yarattı, Farklı etnik gruplara böldü. Farklı diller ve farklı kültürler sahibi olmalarını arzuladı.
Bunda elbette büyük bir hikmet var.
Ama biz ne yapıyoruz. Kendi merkez çizgimiz çiziyor ve dışarıda kalanlara ise hatada, yanlışta veya sapık gözüyle bakıyoruz. Daha da kötüsü dışlıyoruz.
Elimizdeki kamu imkânlarını bu merkez içine dağıtıyoruz.
Bu imkânlarda her vatandaşın hakkı var diye düşünmüyoruz. Herkesin hakkı olan bir imkânın kullanılmasında keyfiyet söz konusu olamaz.
İşe eleman alınacak. Bu bizden tamam.
Lojman verilecek. Bu bizden tamam.
Görevde yükselme yapılacak. Bu bizden tamam.
Bu örnekler çoğaltılabilir…
Kimse kendini kandırmasın Bu yaklaşımlar Müslümanın özelliği değildir.
İslam’ın bize emrettiği adaletle uzaktan yakından alakası yoktur.
Kimse kendini insanların inancını, samimiyetini, vatanperverliğini ölçen terazi başında görevli görmesin.
Çünkü o yetki kimseye verilmemiş.
Bu ülkede herkes kendi nefsiyle mücadele etse, kendini ıslah etmeye çalışsa ne güzel olur değil mi?
Ama her nedense herkes kendi nefsiyle uğraşmak yerine, kendisini başkalarının hatalarını not eden ve puan veren bir görevli sanmaktadır.
Hz. Peygamber (sav) efendimiz ashabıyla otururken bir fakir elinde bir salkım üzümle gelir ve ikramda bulunur.
Hz. Peygamber efendimiz o salkımdan bir adet koparır ve yer. Sonra gülümser. Bir adet daha derken salkımı bitirir.
Fakir sevinerek gider.
Ashabı Hz. Peygambere ‘Ya Muhammed siz bir adet aldıktan sonra bize de ikram ederdiniz. Ne oldu da bize ikramda bulunmadınız?’ diye sorarlar.
Hz. Peygamber : ‘ashabım üzüm ekşiydi. Siz e yönlendirsem ve siz yeseniz yüzünüzü ekşitecektiniz. Bu da o Müslümanın zoruna gidecekti.’
Hz Peygamber’in bu olayından çıkartılacak dersler var.
İnşallah örnek olur.
Muharrem ayı çok önemli bir ay. Ay takvimine göre yılın ilk ayı. Bu ayda birçok olay gerçekleşmiş. Bu konu dergide detaylandırıldı.
İnşallah bu ay uyanmanın da bir başlangıcı olur.
Sevgi, saygı, hoş görü, adalet ve birliğin tesis edildiği bir ay olur.
Bu ayın kendi içinde barındırdığı sırlara, yasa ve mutluluğa vakıf olabilmenin gayretinde olmalıyız.
Tüm milletimizin Muharrem aylarını kutlarım.
Selam ve dua ile.
Tuncay ALTUN (Genel Başkan) 25 Ekim 2019 Anayurt Köşe Yazısı.